15 Mart 2010 Pazartesi

Mükemmel sinek kuşunu Darwinistler evrimle açıklayamazlar


Daha önce yazılarımda bahsettiğim gibi Darwin mükemmel canlıları gördüğünde bunalıma giriyor, hatta intiharın eşiğine geldiğini şu sözleriyle dile getiriyordu:

J. D. Hooker'a yazdığı mektubunda : Bana kitabımı soruyorsun, sana söyleyebileceğim tek şey intihar etmeye hazır olduğum, kitabın çok makul bir şekilde kaleme alındığını düşünüyordum, fakat şimdi tekrar yazılması gerektiğini anladım. Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.501

Bildiğiniz gibi Darwin’in döneminde henüz elektron mikroskobu bulunmamıştı, teknoloji henüz gelişmemiş olduğundan Darwin hücreyi su dolu bir kesecik zannediyordu. Darwin eğer tek bir hücrenin inanılmaz kompleks yapısını elektron mikroskobuyla inceleseydi, bu teoriyi ortaya attığı için utanır insan içine çıkamazdı.

Kainat 21. Yüzyılda bilim adamlarının inceledikçe hayretler içinde kaldığı mükemmel sistemlerle donatılmış canlılarla doludur. Küçücük bir canlı dahi incelendiğinde içindeki kompleks yapı inanılmazdır, Allah’ın aklına ve sanatına hayran bırakır. Bu çok küçük ama mükemmel canlılardan biri de sinek kuşudur.

Hızı ve manevra kabiliyetiyle dikkat çeken sinek kuşu çok yüksek bir performansa sahiptir. Gösterişli bir tüy yapısına sahip bu küçük kuşun üç yüzden fazla türü vardır ve bazılarının boyu yalnızca yetişkin bir kişinin serçe parmağı kadardır.

Sinek kuşunun en bilinen özelliği, çok hızlı kanat çırpması ve üstün manevra kabiliyetidir. Sinek kuşu saniyede 50-80 defa kanat çırpabilir. Bu hızı, sinek kuşu ufacık bedeniyle nasıl olup da yakalamaktadır? Organları bu hıza nasıl dayanmakta, sinek kuşu bu kadar enerjiyi nereden bulmaktadır?

Üstelik sinek kuşu havada asılı kalabilir ve saatte 90 kilometreyi aşan bir sürati yakalayabilir. Ayrıca sırtüstü ve yan durarak uçma, inişe geçmişken U dönüşü ile tekrar yükselerek pike yapma gibi farklı yeteneklere de sahiptir.

Sinek kuşunun kalbi dakikada 1260 kez çarpar

Sinek kuşu böylesine hareketli ve hızlı bir yaşam sürdürürken büyük miktarda enerjiye ihtiyaç duyar. Vancouver Sun'da çıkan bir makalede sinek kuşlarının çok fazla enerji gerektiren bu uçuş tekniklerini kullanırken ne kadar kalori yaktıkları hesaplanmış. Sinek kuşunun bir günde tükettiği enerji miktarına anlaşılır bir örnek verirsek; bu sayı bir insanın günde 1300 hamburgerin vereceği kaloriyi yakması anlamına geliyor. Aynı makalede kuş uzmanı John Morton "Onların enerji seviyesinde güç sarfetseydik kalplerimiz dakikada 1260 kez çarpar, vücut ısımız 3850 C dereceye yükselir ve alev alev yanardık" diyor.

Tüm bu hareketlilik sinek kuşunun alev topuna dönüşmesine neden olmaz, hatta sinek kuşunun vücudu bunca harekete karşı yıpranmaz. Öyle ki diğer kuşlar altı sene kadar yaşarken sinek kuşunun ömrü on seneye yaklaşır.

Sinek kuşunda, tempolu yaşam biçimine uygun kusursuz bir tasarım vardır ve bu tasarım Allah'ın üstün yaratışının delillerindendir. Tüm canlıların rızkını veren yüce Allah sinek kuşuna bu yoğun tempoyu kaldırabilmesi için muhteşem bir beslenme yolu öğretmiştir. Kuş ihtiyaç duyduğu yakıtı çiçeklerden nektar biçiminde alır. Allah sinek kuşlarına, nektarı alabilmeleri için çiçeğin içine kadar girebilen iğne gibi bir gaga vermiştir. Eğer çiçeğin tacı çok uzunsa kuş, nektara ulaşabilmek için tacı deler. Ayrıca sinek kuşunun dili de özel olarak tasarlanmıştır, nektarı alabilmek için iki oluk yapabilecek şekilde kenarlarından kıvrılmaya müsait bir yapıdadır. Kuşun dili bu durumdayken sırtüstü duran 3 sayısına benzer. Kuş bu şekilde nektarı müthiş bir hızla, saniyede 13 kez yalayabilir ve ihtiyaç duyduğu yakıtı çok kısa sürede alabilir.

Sinek Kuşu Uçuş İçin Tasarlanmıştır

Sinek kuşu eşsiz tasarımı sayesinde farklı şekilde kanat çırpmaktadır. Bu kanat sayesinde çiçeği delebilmekte, çiçekteki nektarı alana kadar havada asılı biçimde kalabilmekte ve gagasını çiçekten çıkarmak için sırtüstü uçabilmektedir ve bu sayede yeterli besin de toplayabilmektedir. Sinek kuşu, çiçekle karşılaştığında aniden durur ve bedenini yaklaşık 45 derecelik bir açıyla eğik hale getirir. Bu durumda kanatlarını aşağı yukarı değil ileri geri çırpar. Sinek kuşunun kanatları omuzdan itibaren tüm yönlere dönebilir.

Kuş havada asılı dururken her kanat çırpışı 8 sayısına benzer bir figür çizer. Sinek kuşunun kanat çırpışı o kadar hızlıdır ki insan gözüyle görülmez, bulanık bir görüntü oluşur. Kuşun güçlü göğüs kasları bunun için özel olarak tasarlanmıştır, bu yüzden göğüs kasları vücudunun toplam ağırlığının üçte birini oluşturur. Görüldüğü gibi sinek kuşunun yapısı her yönden bilinçli bir tasarıma işaret eder.

Sinek kuşlarının özellikleri bunlarla da bitmez. Kızıl kuşlar her yıl Alaska'dan Meksiya'ya kadar olan büyük bir mesafede yol alırlar. Kuzey Amerika'nın batısındaki yakut boğazlı sinek kuşları uçarak Meksika Körfezi'ni aşarlar. Yola çıkmadan evvel vücut ağırlığının yarısına eşit bir yağ tabakası depolarlar. Normal ölçülerde bu miktar, Körfezi aşmak için yeterli değildir, ama sinek kuşu bu uzun yolculuğu yine de tamamlar.

Çok ufak ve hareketli olan sinek kuşları yoğun tempolarından ötürü yorgun düşerler. Bu nedenle her gece 12 saatlik derin bir uykuya dalarlar. Bu, enerji gereksinimlerini karşılamalarını sağlar.

Kuşlar Dengelerini Nasıl Sağlar?

Kuşlar hem havada hem de karada çok dengeli hareket ederler ve bu dengenin dikkat çekici iki ayrı yönü vardır. Bunlardan biri, uçarken dengelerini hiç yitirmemeleri, gökyüzünde rahatlıkla süzülmeleri; ikincisi ise yere indiklerinde incecik bir çubuk, dal ya da tel üzerinde düşmeden durabilmeleridir.

Kuşlar üzerine yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, diğer canlılardan farklı olarak kuşlarda iki ayrı denge organının olduğunu ortaya çıkardı. Bildiğimiz denge organı iç kulağın yanı sıra, kuşların leğen bölgesinde bir denge organının daha bulunduğu açıklandı. Bilim adamları iç kulaktaki denge organının uçuş sırasındaki hareketleri yönlendirdiğini, leğen bölgesindeki ikinci organın ise kuşların dik olarak yürümesini ve durmasını sağladığını söylüyorlar. Leğen bölgesindeki denge sisteminin keşfedilmesiyle Allah'ın bu canlıları iki ayrı denge organıyla kuşatmış olduğu öğrenildi.

Şimdi serçe parmağınız kadar olan küçücük bir kuşun saniyede 50-80 kere kanat çırptığını, kalbinin dakikada 1260 kere çarptığını, mükemmel manevra kabiliyeti olduğunu, saatteki hızının 90 kilometreyi aşabildiğini biran olsun düşünün. Bu kadar üstün özellikler tesadüfen oluşabilir mi? Tabii ki oluşamaz. Serçe parmağınız kadar olan bu kuşun bedeninin her noktası kusursuzdur. İşte böylesine mükemmel bir canlı evrim geçirmemiş, Allah tarafından yaratılmıştır. Küçücük bir canlıda oluşan bunca olağanüstülük evrimle asla açıklanamaz. Zaten Darwinistler’de böylesine mükemmel canlıları gördüklerinde Darwin gibi bunalıma girerler ve susup köşelerine çekilirler.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder