26 Mart 2010 Cuma
İsrail'in savaş tutkusu kendi halkını vuruyor
Yıllardır Filistin’e kan kusturan, oradaki masum Müslümanları şehit eden, üzerlerine sürekli bombalar yağdıran ve savaş harcamalarına milyonlarca dolar harcayan İsrail şimdi yoksullukla boğuşuyor. Buna rağmen silahlanmaya ve savaş harcamalarına son sürat devam eden İsrail, 6.5 milyon nüfuslu ülkede sayısı 2 milyonu bulan yoksul nüfusla uğraşmak istemiyor. İsrail’de işsizlikle bağlantılı olarak yoksulluğun hızla arttığı belirtiliyor. İsrail hükümetine bağlı Ulusal Sigorta Enstitüsü’nün verilerine göre, İsrail’de her beş aileden biri ve her 3 çocuktan 1’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
İsrail, Türkiye’nin de üyesi olduğu toplam 30 üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'na üye olmak istiyor. Eğer İsrail OECD'ye üye olursa birliğin en fakir ülkesi olacak. İstatistiklere göre İsrail'deki 6.5 milyonluk nüfusun 2 milyonunun yoksul, bunun yarısı çocuklardan oluşturuyor. İsrail'in ekonomik alanda yaşamış olduğu bu sıkıntılarla baş etmesinde müttefiki olan ülkelerin yardımı azımsanmayacak kadar çok olmasına rağmen, fakirlik giderek artıyor. Bu yardımların halka ulaşmamasının ardındaki en büyük nedenin silah harcamaları olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Bu silah harcamaları ise Filistin halkını yok etmek amaçlı kullanılıyor.
Yoksulluk sınırı altındaki çocukların oranı 2001 yılında yüzde 26.9 iken 2002 yılında yüzde 28.1’e yükseldi. Ulusal Sosyal Güvenlik Kurumu’na göre ülkedeki yoksulların sayısı 2006’da 1 milyon 650 bin kişiye dayandı. 2009’da ise bu sayı 2 milyona ulaştı. Ülkede sosyal yardım örgütlerinin dağıttığı yiyeceklere muhtaç olanların sayısı son 5 yılda yüzde 104 oranında artış gösterdi. Bu verilere bakıldığında, İsrail'in 27.2 milyar dolarlık savunma harcamasıyla Ortadoğuda silah harcamaları bakımından üçüncü ülke konumunda olması ise yöneticilerin kendi halkına dahi ne kadar acımasız olabileceğinin bir kanıtı durumunda. Açıkça görüldüğü gibi İsrail aslında sürekli savaşarak içeriden kendisini vuruyor. Halkı sürekli yoksullaşırken, bir yandan da duvarlarının arkasında sürekli huzursuz ve ölüm korkusu ile yaşıyor.
Yazılarımda sürekli Ortadoğu’da yaşanan bu sıkıntıların tam anlamıyla bitmesi için Türk İslam Birliği’nin bir an önce kurulması gerektiğinden bahsediyorum. Bu birlik kurulduğunda İsrail’de bu birliğe üye olacak ve Ortadoğu’da yaşanan kanlı savaşlar son bulacaktır. Bu birliğe üye olmak giderek gücünü kaybeden İsrail için de büyük bir kurtuluş olacaktır. İsrail’de artık savaşmak istemeyen, huzur içinde yaşamak isteyen birçok Musevi’de artık duvarların arkasına saklanarak korku içinde yaşamaktan bu sayede kurtulacaklardır…
Kaynak: www.turkislambirligi.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder