15 Mart 2010 Pazartesi

Hz. İsa’nın yeryüzüne dönüşü çok yakın…


Hıristiyanlar ahir zamanda üçleme inancı ile, Allah’ın gönderdiği hak dinden tamamen uzaklaşmışlardır. Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu olarak görmeleri, Allah’ın yerine Hz. İsa’ya tapmaları Kuran’da şiddetle uyarılmıştır.

Rahman çocuk edinmiştir" dediler. (88)

Andolsun, siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup-geldiniz. (89)
Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti. (90)

Rahman adına çocuk öne sürdüklerinden (ötürü bunlar olacaktı.) (91)

Rahman (olan Allah)a çocuk edinmek yaraşmaz. (92)

Hristiyanların İncil’i tahrif etmelerinin ardından din tamamen bozulmuş, Allah peygamberimiz Hz. Muhammed’i ve Kuran’ı göndererek, ayetlerle Hristiyanların tüm sapkınlıklarını bildirmiştir. Allah, inkarcıların Hz. İsa’yı öldürmelerine izin vermemiş, onu katına yükseltmiştir. Onu katletmek isteyenlere bir kişiyi ona benzer gibi gösterip onu öldürüp astıklarına inanmalarını sağlamıştır. Oysa gerçekte Hz. İsa, tekrar gönderilmek üzere Allah katına alınmıştır.

"İnkarcılar onu öldürmek için tuzak kurmuşlardır, ama Allah bu tuzağı bozmuştur." (Al-i İmran Suresi, 54)

"Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler." (Nisa Suresi, 157)

Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (Nisa Suresi, 158)

Kuran'ın birçok ayetinde teslise inananların inkara saptıkları ifade edilir. O halde kıyamet saati öncesindeki bir dönemde, inkarcılara üstün gelecek gerçek İseviler ortaya çıkacak Al-i İmran Suresi'ndeki İlahi vaat de böylece tecelli edecektir. Kuşkusuz müjdelenmiş bu topluluk, Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüyle kendini gösterecektir.

Kuran'da verilen bir diğer bilgi de Hz. İsa'nın ölümünden önce tüm Ehli Kitap'ın kendisine iman edeceği şeklindedir: "Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır." (Nisa Suresi, 159)
Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Hz. İsa ile ilgili olarak henüz gerçekleşmemiş olan üç İlahi vaat vardır. İlk olarak, İsa Peygamberin her insan gibi yaşadıktan sonra öleceği bildirilmektedir. İkinci vaat, tüm Ehli Kitap'ın onu cismani olarak göreceği ve ona yaşarken itaat edeceğidir. Şüphesiz söz konusu bu iki haber de Hz. İsa'nın kıyamet öncesindeki gelişinde gerçekleşecek olaylardır. Ayetteki üçüncü haber olan Hz. İsa'nın Ehli Kitap hakkındaki şahitliği de kıyamet gününde gerçekleşecektir.

Kuran'da Hz. İsa'nın durumunu açıklayan bir diğer ayet ise Meryem Suresi'nde geçmektedir.
"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)

Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüne işaret eden bir diğer ayet şöyledir:
"Ona (Hz. İsa'ya) kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek." (Al-i İmran Suresi, 48)

Tevrat ve İncil ile birlikte aynı ayette kullanılması halinde kitap, Kuran anlamını ifade etmektedir; Al-i İmran Suresi'nin 3. ayeti buna bir örnek olarak verilebilir. Bu durumda, 48. ayetteki Hz. İsa'nın öğreneceği bildirilen kitap da ancak Kuran olabilir. İsa Peygamberin bundan yaklaşık 2000 sene önceki yaşamında, Tevrat ve İncil üzerine bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Kuran'ı öğrenmesinin ise yeniden gelişinde gerçekleşeceği açıktır.

Al-i İmran Suresi'nin 59. ayetindeki "şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir" ifadesi de oldukça dikkat çekicidir. Bu ayette iki peygamber arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekilmiş olabilir. Hem Hz. Adem hem de Hz. İsa babasızdır. Ayrıca yukarıdaki ayette, Hz. Adem'in cennetten yeryüzüne indirilmesi, Hz. İsa'nın Ahir Zaman'da Allah katından yeryüzüne indirilmesine de benzetilmiş olabilir. Kuran'da Hz. İsa ile ilgili şöyle bir bilgi de verilmektedir: "Şüphesiz o (Hz. İsa) kıyamet-saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur." (Zuhruf Suresi, 61)

Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili bir başka delil ise Maide Suresi 110. ayette ve Al-i İmran Suresi 46. ayette geçen "kehlen" kelimesidir. Ayetlerde şöyle buyurulmaktadır: "Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun..." (Maide Suresi, 110)
"Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Al-i İmran Suresi, 46)

Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette ve sadece Hz. İsa için kullanılmaktadır. Hz. İsa'nın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz ile elli yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse" şeklindedir. Bu kelime İslam alimleri arasında ittifakla "35 yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde çevrilmektedir.

Hz. İsa'nın genç bir yaş olan otuz yaşının başlarında göğe yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra kırk yıl kalacağını ifade eden ve İbn Abbas'tan rivayet edilen hadise dayanan İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne gelişine dair delil olduğunu söylemektedirler. (Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi ve Katlihi'd-Deccal, s. 20)

Hz. İsa beşikte iken insanlarla konuşan, ölüleri dirilten, hastaları, körleri iyileştiren bir peygamberdir. Olağanüstü güzeldir. Allah onu, peygamberimizin hadisine göre 30’lu yaşlarında, göğe alındığı elbisesi ile tekrar yeryüzüne gönderecektir. Hz. İsa yeryüzüne geldikten sonra Kuran’a tabii olacak ve Hz. Mehdi ile İslam’ı tüm dünyaya hâkim edecektir. O kutlu şahıs tekrar yeryüzüne geldiğinde haçı kıracak, tüm Hristiyan alemini gerçek dine, Kuran’a ve İslam’a döndürecektir. Daha önce de söylediğim gibi ahir zaman hayret verici, olağanüstü olayların gerçekleşeceği dönemdir. Bu büyük mucizelere hep birlikte tanık olacağız. Bugün bütün bu olayların gerçekleşmeyeceğini düşünenler Hz. İsa’yı karşılarında gördüklerinde hayretlerini hiçbir şekilde gizleyemeyeceklerdir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder