25 Mart 2010 Perşembe
Piri Reis’in haritasındaki sırları biliyor musunuz?
Bütün kaşifler, dünyaca ünlü bilim adamları, astrologlar ve mucitler hepsi Allah’ın kendilerine ilham ettikleri şeyleri icat edip keşfederler. Bunu şöyle de düşünebilirsiniz. Allah insanlık tarihinde çok önemli bir buluşun gerçekleşmesini istediği zaman bir insanı seçer ve bu olağanüstü buluşu ona keşfettirir. Daha o insan doğmadan önce bu buluşu yapacağı, insanlık tarihinde çok önemli bir keşfi gerçekleştireceği bellidir. Allah zamandan ve mekândan münezzeh olduğu için kainatta gerçekleşecek bütün olayları tek bir anda yaratmıştır. Ama insan zamana ve mekana bağımlı olduğundan zamanı geldiğinde bu olayları yaşar. Allah’ı tanımayan insanlar bu gücü ve zekayı insana asıl verenin Allah olduğunu bilmezler ve yapılan keşifler karşısında hayrete düşerler. Hâlbuki bir insanın tek başına Allah’tan bağımsız bir şekilde bir keşif yapması mümkün değildir, kendi aciz aklıyla birçok mucize gerçekleştirmesi, elektiriği, telefonu, arabayı icat etmesi mümkün değildir. Bu insanlar Allah’ın ilhamıyla hareket edip daha sonra yüzyılın buluşlarını yapıp Nobel ile ödüllendirilirler. Ama asıl güç bunları insana ilham eden, onlara aklettiren, onlara keşfettiren Allah’a aittir.
Bu bilgilerin ardından sizlere bugün Piri Reis’in haritasındaki sırlardan bahsetmek istiyorum. Harita 1513’te Avrupalıların sahip olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu? Piri Reis’in haritalarının 1513 tarihinde çizildiği düşünülürse, koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok sıra dışı bilgiye sahip.Bu harita, günümüze kadar ulaşabilen ve Amerika kıtasını gösteren en eski haritadır.
Hicri takvime göre 919, miladi takvime göre ise 1513 yılında Osmanlı Amirali Piri Reis tarafından çizilmiştir ve İstanbul’da Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilmektedir. Piri Reis’in haritaları, tarihi eser ve en eski haritalar olmalarının yanı sıra bazı ilginç nitelikler de taşıyor. Bugün Topkapı Sarayı’nda sergilenen harita 20’inci yüzyıla kadar kayıptı.
Tarihsel öneminin yanı sıra, 1500’lerde hiçbir Avrupalı’nın bilmediği detayları içeriyor.
Harita İle İlgili Muthiş Gerçekler
• Harita, dünyayı uzaydan görünüyormuş gibi çizilmiş. Bu iddia ise dünya dışı savına atfediliyor.
• Harita, Grönland’in buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.
• Harita, Antartika’nın buzul altı topografik haritasını da gösteriyor.
• Harita, günümüzde kullanılan enlem-boylamlar yani paraleller ve iki kutuplu meridyenler ile hizalanması yerine kilit noktalarda odaklanmış “enerji ızgaraları” ile hizalanmış. Enerji ızgaraları bilimsel bir terim değil, parapsikolojik bir terim.
Günümüzde koordinatları belirlemek için kullandığımız enlem ve boylam çizgileri paralel ve meridyenler olarak da biliniyor. Meridyenler iki kutupta birleşiyor. Oysa Piri Reis’in haritalarında enlem ve boylam çizgileri yerine, istikamet açılarıyla kilit noktalarda birleşen farklı çizgiler kullanılmış. Bu çizgiler “Enerji Izgaraları” olarak adlandırılıyor. Yani çizgilerin birleştiği kilit noktalar, dünyanın belirli enerji merkezlerini simgeliyor.
Haritaya dikkat edilecek olursa sağ tarafta Avrupa’nın İspanya ve Portekiz bölümü ile Afrika’nın batı sahilleri görülebiliyor. Sağ tarafta ise Amerika kıtasının doğu kıyılarını görmek mümkün.
Harita üzerindeki marjinal yazılar oldukça açıklayıcı. Çevirileri Prof. Dr. Afet İnan’ın “Amerika’nın En Eski Haritası” (1954) isimli kitabında bulmak mümkün. Yazıtlar Arap alfabesiyle yazılmış Türk dilidir 1922 yılına kadar Türk dili Arap alfabesiyle yazılıyordu, ancak harita üzerindeki dil Arapça değil, Türkçe idi. Harita üzerindeki bu yazıtlar, haritanın, Asya ve Afrika ile birlikte tamamlanmış bir dünya haritası olduğunu kanıtlıyor.
Osmanlı’nın Bilimdeki Tarifsiz Üstünlüğü
Harita 1513’te Avrupalıların sahip olduğundan çok daha fazla detay içeriyor. Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyordu?Güney Amerika kıyıları da, 16’ıncı yüzyılda çizilen bir harita için oldukça detaylıdır. Akla gelen ilk soru, acaba Piri Reis haritaya 1513’te başlandı da daha sonra mı tamamlandı? Acaba harita daha sonra kopyalandı ve tarihi yanlış mı yazıldı? Mademki haritanın kaynağı eski veya dünya dışı uygarlıklar, o halde neden bazı yerleri çok detaylı ve bazı yerleri çok ilkel görünüyor?
Özetle, Piri Reis’in haritalarının 1513 tarihinde çizildiği düşünülürse, koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok sıra dışı bilgiye sahip olduğu bir gerçek. Öyle ki harita bilim adamlarının en çok merak ettiği konuların başında gelmektedir. Burada yine haritayı çizdirenin, tüm detayları ince ince planlayanın Allah olduğunu bilmek gerekir. Piri Reis’in daha keşfedilmemiş yerleri çizebilmesinin ve böyle sırlarla dolu bir harita meydana getirmesinin açıklaması budur.
Kaynak: http://www.bilimdunyasi.net
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder