16 Mart 2010 Salı
Yeryüzünde milyarlarca ölünün yaşadığının farkında mısınız?
Bugün yazacaklarım gerçekten çok önemli. Bu yazımı okuyan herkesin biran olsun durup düşünmesi ve bazı gerçekleri fark etmesi gerekiyor. Bu çok önemli gerçeği tam olarak anladığınız taktirde hayatınız değişecek ve çok önemli bir sırrı kavramış olacaksınız.
Kuran’da Allah iki insan tipinden bahseder. Biri Allah’ın varlığını fark edebilen, inançlı, yaşarken Allah’ın ayetlerini görebilen, ahiretin varlığını bilen ve hayatını ona göre düzenleyen insan. Bu kişinin şuuru tamamen açıktır. Olayların Allah’ın kontrolünde olduğunu hisseder. Her olayın kendisi için bir imtihan olduğunu ve özel olarak yaratıldığını bilir. Her şeyden önemlisi bu dünyanın bir hayal olarak beyninde yaratıldığının ve Allah’ın kendisini her an denediğinin bilincindedir. Dolayısıyla hiçbir olaya şaşırmaz ve üzülmez. Çünkü olayların hepsinin Allah tarafından bilinçli ve bir hikmet üzerine yaratıldığını bilir. İşte şuuru açık olan imanlı insan olayların arkasındaki hikmetleri böyle görür. Mesela işe giderken yolda bir kaza ve ölü gördüğünde o insanın kaderinde belirlenen vaktinin geldiğini ve Allah’ın canını aldığını düşünür. O kişinin sonsuza kadar sürecek ahiret hayatının başladığını ve Allah’ın huzurunda hesap verdiğini bilir. İmanlı insan gerçek anlamda duyar, gerçek anlamda görür ve gerçek anlamda hisseder. İmanlı bir insan her baktığı yerde Allah’ın ayetlerini ve zatını görür. Kalbi ise imanından dolayı yumuşaktır. Kendisine Allah’ın bir ayeti hatırlatıldığında hemen harekete geçer, ayetler karşısında etkilenir ve kendisini düzeltir. İşte bu da o kişinin gerçek anlamda duyduğunu ve hissettiğini gösterir. Bir insan ancak kendisine iman verildiği anda gerçekten gören, duyan ve hisseden birine dönüşür. Yani yaşayan bir ölüden gerçek anlamda yaşayan bir insana dönüşür.
Kuran’da bahsedilen diğer insan ise imansız, Allah’tan habersiz, sadece dünyayı yaşayan insandır. Bu insan dünya hayatına ve onun karmaşasına dalıp gider. Hızla ahirete yaklaştığını fark edemez. Gerçek hayatın asıl ölümden sonra başladığını ve sonsuz bir hayat olduğunu hiç düşünmez. Allah’ın ayetlerini bilmediği için bunları göremez. Allah’ın kendisini sürekli olarak denediğini, imtihan ettiğini bilmez. Olayları hep nedenlere göre değerlendirir. Eğer evden biraz geç çıksaydım kaza geçirmeyecektim, eğer yavaş gitseydi ölmeyecekti der. Halbuki herkesin kaderini yaşadığını ve bir saniyesini bile değiştiremeyeceklerini bilmez. Yolda kaza gördüğünde yerde yatan ölüye dehşetle bakar, kazanın nasıl olduğunu araştırır ama kaderi ve ahireti hiç düşünmez. Çok kısa bir süre sonra da unutur gider. Dünya işlerine dalıp oyalanır ve Allah’ı tamamen unutur. Bu insana Kuran ayeti söylesen kalbinde hiçbir etki oluşmaz, adeta duymamış gibi hayatına devam eder. Allah’ın varlığını anlatsan, yarattığı mükemmel canlıları göstersen bunları da doğal karşılar. Heyecanlanıyor gibi gözükse de iman etmez. Bu o kişinin gerçek anlamda duymadığını görmediğini ve hissetmediğini gösterir. Kalbinde bir heyecan oluşmaması, kişinin Allah’a iman etmemesi kalbinin de kaskatı olduğunu gösterir. Yani karşımızda görür işitir ve hisseder gibi duran ama aslında duymayan, görmeyen ve hissetmeyen bir insan vardır. Bu insan her ne kadar yaşıyor gibi gözükse de aslında tam anlamıyla ölüdür. Kuran’da Allah yeryüzünde yaşayan milyarlarca ölüden bahseder.
Dünyada inançlı olan gerçek anlamda yaşar ve ruh taşır. Diğer çevrenizde gördüğünüz milyarlarca imansız insanın ruhu yoktur. Ruhu olmadığı için göremez, duyamaz ve hissedemez. Dışardan baktığınızda yaşadığını zannederek yanılırsınız ama aslında ölüdür. Bu çok önemli gerçeği düşünmenizi rica ediyorum. Çünkü bu gerçeği fark eden insan, eğer ruhu varsa hemen doğru yolu bulmaya çalışacaktır. Allah’ın varlığını hissedecek, Kuran ayetleri ruhunda etki uyandırıp iman edecektir. İnsan ancak iman ederse dirilir, aksi takdirde yaşayan bir ölü olmaktan asla kurtulamaz. Bu milyarlarca imansız insan asıl öldüklerinde canlanacak ve karşılarında tüm gerçekliğiyle duran Allah’ın varlığını ve sonsuz hayatı görecekler.
Kuran ayetleri Allah’ın dünyada milyarlarca ruhu olmayan insan yarattığını çok net bir şekilde bildirir:
Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin. (NEML SURESİ / 80)
Diri olanlarla ölüler de bir değildir. Gerçekten Allah, dilediğine işittirir; sen ise kabirlerde olanlara işittirecek değilsin. (FATIR SURESİ / 22)
Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler. (BAKARA SURESİ / 18)
İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler. (BAKARA SURESİ / 171)
Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim. (EN'AM SURESİ / 104)
Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın? (YUNUS SURESİ / 43)
Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? (HUD SURESİ / 24)
Kim bunda (dünyada) kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha 'şaşkın bir sapıktır.' (İSRA SURESİ / 72)
Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp kalmayanlardır. (FURKAN SURESİ / 73)
Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, 'körlük içinde şaşkınca dolaşırlar'. (NEML SURESİ / 4)
Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veya kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidayete erdireceksin? (ZUHRUF SURESİ / 40)
Şimdi çevrenizde yaşayan milyarlarca insana dikkatlice bakın, eğer gerçekten imanla bakarsanız bu insanların aslında görmediklerini, duymadıklarını, Kuran’a ve imana karşı kalplerinin kaskatı olduğunu anlarsınız. Şuurları yoktur, sadece dünyaya dalıp oyalanırlar. Görür zannedersiniz ama asla görmez ve duymazlar. Sakın bu kadar insanın iman etmemesi sizi aldatmasın. Allah bu insanları bir hikmetle bu şekilde yaratmıştır. Siz kendinizi ve yukarıda yazdığım ayetleri düşünün ve insanın ancak iman ederse dirileceğini bilin. Unutmayın, hepimiz Allah’ın huzuruna tek başına ve yalnız gideceğiz. O yüzden bu gerçeği çok geç olmadan ve ölünce uyanmadan önce mutlaka fark edin.
www.harunyahya.org
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder