18 Mart 2010 Perşembe
İnançlı olmak sağlığımızı nasıl olumlu etkiliyor
Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi insan fıtraten iman etmeye uygun şekilde yaratılmıştır. Bunun ne demek olduğunu kısaca açıklamak istiyorum. İnsan ancak iman ederse, Allah’ı bilirse, Allah’a tevekkül ederse, kaderi bilirse bu dünyada güzel ve huzurlu bir hayat sürebiliyor. Kaderi bilip Allah’a tevekkül eden bir insan her ne yaparsa yapsın asla kaderini değiştiremeyeceğini biliyor. Allah’ı çok iyi tanıyıp sevdiğinden başına gelen olaylarının mutlaka hayır ve güzellik olarak yaratıldığını biliyor ve içten sabrediyor. Hiçbir zaman üzülmüyor, yakınmıyor, strese girmiyor, ağlamıyor. Kadere teslim olarak yaşamanın konforunu düşünebiliyor musunuz? Hayatınızı sadece seyrediyorsunuz. Eğer imanlı bir insansanız başınıza gelen bir hastalığı da, zorluğu da, sıkıntıyı da imtihan olarak bilip cennette mutlaka bunun karşılığını alacağınızı biliyorsunuz. Bu da sizin asla yıkılmamanızı, dimdik ayakta kalmanızı sağlıyor.
İnsanın dünya hayatında sağlıklı, mutlu, huzurlu ve neşeli olmasının tek bir sırrı vardır. Eğer kişi yaratılışına uygun olarak iman eder, Kuran ahlakına göre yaşarsa daima dinç ve kuvvetli olur. Çünkü Allah, tevekkül insana hiç ummayacağınız kadar büyük bir güç ve direnç verir. Allah’a gönülden iman edip kanser olduğunu öğrenen bir insan son derece güzel ahlaklı davranarak asla isyan etmez, asla üzülmez. Çünkü Allah’ın takdir ettiği her olayda müthiş bir güzellik ve hayır olduğunu bilir. Hastalık öncelikle insan için çok büyük bir eğitimdir. Hasta olan insan aczini çok iyi fark edip, sürekli Allah’a yönelir, durmadan Allah’a dua eder. Allah’ı biran olsun aklından çıkarmaz, ölümü ve ahireti biran olsun unutmaz. İşte bütün bunlar o insana dünya hayatında hiç ummadığınız kadar sevap kazandırır. O kişi hasta olup tevekkül ettiği her gün için ahirette kendisine verilecek güzelliklerin hazırlığını yapmaktadır.
Son yıllarda yapılan birçok araştırma, inancın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini ortaya koymaktadır. Bu araştırmalara göre Allah inancına sahip olan insanlar diğerlerine göre Allah'ın izniyle hem daha uzun yaşamakta hem de yaşam kaliteleri diğerlerine göre çok daha yüksek olmaktadır. 1995 yılında Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan araştırmaların sonuçları, inancın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini açıkça ortaya koymuştur. Bu araştırmalardan en ünlüsü ise Amerikan Ulusal Yaşlanma Enstitüsü’nün Kaliforniya, Alameda beldesinde yaşayan 5.286 yetişkin üzerinde 28 yıl boyunca sürdürdüğü çalışmadır. Buna göre inançlı kişilerin ölüm oranlarının yaşa, cinsiyete, eğitim durumuna ya da etnik kökene bağlı olmadan diğerlerine göre düşük olduğu ortaya çıkmıştır.
International Journal of Psychiatry in Medicine’nın Şubat 2002’de yayınladığı bir araştırmaya göre ise; kendilerini inançsız olarak tanımlayanların;
Kanser-dışı sindirim hastalıklarına yakalanma ihtimalleri iki kat daha fazla,
Damar rahatsızlıklarından (kalp krizi ve felç dahil) ölme oranları %21,
Solunum hastalıklarından ölme oranlarının ise %66 daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu alanda yapılan diğer araştırmalarda da ölüm vakalarının azalmasının ve yaşam süresinin uzamasının inançla bağlantılı olduğu görülmüştür.Ayrıca tedavi esnasında verilen dini telkinlerin hastalar üzerinde çok yüksek tedavi edici etki gösterdiği de ortaya konmuştur. 30 ayrı bilimsel çalışma üzerinde araştırmalar yapan ABD’li Dr. Matthews ile Amerikan Ulusal Sağlık Koruma Enstitüsü’nden Dr. David Larson inancın, solunum hastalıkları nedeniyle ölüm, kanser, kalp hastalıkları ve intihar girişimlerine karşı etkili olduğunu açıklamışlardır.
Bu konuda araştırma yapan Dartmouth Tıp Fakültesi’nden Dr. Thomas Oxman ise, kalp ameliyatları geçiren hastaların arasında dini inanca sahip kişilerin, ameliyatı izleyen altı ay içindeki ölme oranlarının diğer kişilere oranla üç kez daha düşük olduğunu saptamıştır.
İnancın insan üzerindeki en olumlu etkilerinden birisi, elbette strese karşı sağladığı korumadır. Allah inancı olan insanların olaylara daha sabırlı ve olumlu baktıkları, zorluklar veya yaşam içinde karşılaşılacak olumsuzluklara daha dirençli oldukları açıktır. Özellikle inancın bu etkisinden dolayı ABD’deki 125 tıp fakültesinden 80’inde din ve sağlık üzerine seminerler verilmektedir.
Stresin eklem ağrılarından psikolojik bozukluklara, kansere kadar birçok hastalığın ya ana nedeni ya da tetikleyicisi olduğu düşünüldüğünde, inançları sayesinde strese karşı başarıyla mücadele edebilenler, tüm bu hastalıklara karşı da kendilerini korumaktadırlar.
Yukarıda bir bölümünü aktardığım çalışmaların dışında, onlarca bilimsel çalışmanın da işaret ettiği gibi inanç, sadece ahiret yaşamında gerçek kurtuluşu değil, aynı zamanda dünyada zihnen ve bedenen sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşamı da insanlara sunmaktadır. Allah’a gönülden iman eden bir insan dünyevi sıkıntılardan uzaklaşacaktır; bu da daha sağlıklı bir yaşam sürülmesine ve ömrünün uzamasına Allah'ın izniyle vesile olacaktır. Şafi (Şifa Veren) sıfatına sahip olan Rabbimiz Kuran’da şöyle buyurmaktadır: “Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi'ne dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir İlah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz.” (Neml Suresi, 62)
Bilimsel birçok araştırmayla kanıtlandığı gibi insan iman ettiği ölçüde güçlü ve dirençlidir. Peygamberlerimizin tarihine baktığınızda hepsinin dünyada yaşadıkları tüm olaylar ve sıkıntılar karşısında asla yıkılmadıklarını ve vazgeçmediklerini görürsünüz. İnsan eğer iman etmezse gücü tam olarak kırılır. Çünkü insan aslında çok zayıf bir varlıktır, dünya hayatındaki zorluklara, sterse, sıkıntılara ancak imanla karşı koyabilir, Allah’ güvenerek ayakta kalabilir. Aksi taktirde en ufak bir sarsıntıda derin üzüntüye kapılarak hastalığının dışında vücudunda çok büyük tahribatların oluşmasına yol açar. Üstelik tevekkülsüzlüğünden dolayı hastaığı boyunca günlerce manevi açıdan şiddetli azap çeker. Unutulmamalıdır ki insana hastalığı da şifayı da veren Allah’tır. Şüphesiz Allah iman eden kullarından yardımını hiçbir zaman esirgemez. Bu yüzden bu dünya hayatıyla ancak imanla baş edebileceğinizi, imanınızla hastalıkların ve sıkıntıların karşısında dimdik durabileceğinizi bilmelisiniz. Allah’ın daima yanınızda olduğunu ve insanlara karşı çok şefkatli olduğunu sakın unutmayın…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder