Tübitak bu ay çıkaracağı sayısını Darwin’e ayıramadı diye Türkiye’de adeta bir kriz ortamı oluşturuldu. Aslında ben Tübitak’ın bir sonraki sayısının Darwin’e ayrılabileceğini düşünüyorum. Hatta başlık olarak da ‘Darwin’in 200. Doğum Yılı Evrim’in Ölüm Yılı Oldu’ başlığını kullanabilirler. Yazının içeriği konusunda da yardımcı olmak istiyorum, sadece ana başlıklarını vereceğim, dergiyi hazırlayan kişiler biraz araştırma yaparlarsa zaten bu bilgilere rahatlıkla ulaşabilirler.
21. Yüzyılda Evrim Teorisinin Önlenemeyen Çöküşü Ve Darwin’in Bilinmeyen Yönleri:
Darwin Döneminde Bilimin Durumu- 21. Yüzyılda Bilimin Durumu: Bu bölümde Darwin’in döneminde elektron mikroskobunun olmadığı, Darwin’in hücreyi boş bir su dolu kütle zannettiği, modern tıp, modern kimya, genetik bilimi henüz gelişmemiş olduğu açıklanmalıdır. Darwin’in kullandığı mikroskop ve elektron mikroskobunun resimleri konabilir. Ayrıca yine Darwin’in kullandığı yöntemler ve teknik aletlerle şu anda kullanılan yöntemler kıyaslanarak anlatılabilir ve Darwin’in nasıl ilkel şartlarda çalıştığı ve bu yüzden de ilkel bir bakış açısına sahip olduğu gösterilebilir.
Darwin’in Canlılıktaki Çeşitliliği Açıklayacağını Umduğu Ara Fosillerin Hala Bulunamaması: Darwin bu çürük teoriyi ortaya atarken mutlaka canlılardaki çeşitliliği açıklayacak fosillerin bulunacağını savunuyordu. Oysa hiç umduğu gibi olmadı. Yeraltından çıkan bütün fosiller bugün yaşayan canlıların nerdeyse fotoğrafı gibiydi, hiçbiri değişmemişti. Bu canlıların doğal seleksiyona uğramadıklarını, herhangi bir mutasyona uğramadıklarını açıkça gösteriyordu. Bu bölümde günümüz canlılarından ve hiç değişmemiş fosillerinden örnekler verilebilir. Milyonlarca örnek olduğu için Tübitak kolaylıkla bu fosil örneklerini bulabilir. Ayrıca bu bölüme Darwin’in şu sözünü eklemeleri gerekir:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, NEDEN SAYISIZ ARA GEÇİŞ FORMUNA RASTLAMIYORUZ? Neden bütün doğa bir KARMAŞA HALİNDE DEĞİL DE, TAM OLARAK TANIMLANMIŞ VE YERLİ YERİNDE? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında GÖMÜLÜ OLARAK BULAMIYORUZ?.. Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka BÖYLE BAĞLANTILARLA DOLU DEĞİL? Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de BU BENİM TEORİME KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK EN BÜYÜK İTİRAZ OLACAKTIR. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Darwin’in Kendi Teorisi İle İlgili İtirafları Ve Teorinin Çıkmazları: Bu bölümde Darwin’in kendi ağzından itiraflara yer verilebilir. Çok fazla itirafı olduğu için ben şimdi bir tanesini söyleyeceğim, Tübitak araştırma yaparak bu bölümü geliştirebilir.
Tamamen yanlış bir inancın içinde olduğumu düşünmeye başladım. Bana bu konunun on sene içinde tamamen unutulacağını söylediğinde haklıydı. (Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.117)
Tamamen yanlış bir inancın içinde olduğumu düşünmeye başladım. Bana bu konunun on sene içinde tamamen unutulacağını söylediğinde haklıydı. (Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, s.117)
Darwinistlerin Evrimi İspat Etmek İçin Yaptıkları Sahtekarlıklar: Bu bölümde evrimcilerin evrimi topluma kabul ettirmek için nasıl sahtekarca oyunlara başvurduklarını anlatabilirler. Mesela Nebraska Adamı, Oto Benga, müzede 40 yıl boyunca sergiledikleri sahte Piltdown adamı fosili, atın evrimi senaryosunu nasıl ortaya attıkları, ağaç kütüklerine tutkalla yapıştırdıkları kelebekler, hayali çizimler. Ayrıca evrimcilerin medyayı nasıl kullandıkları, topluma psikolojik nasıl baskı yaptıklarını, bu teori sanki gerçekmiş gibi nasıl yutturmaya çalıştıkları da bu bölümde anlatılmalıdır. Bir gün atamız mikrop, bir gün atamız maymun, diğer bir gün atamız hurma diyerek atacakları yalanlara bir türlü karar veremedikleri ve artık komik duruma düştükleri vurgulanmalıdır.
Yaratılış İnancının Tüm Dünyada Hızla Yayılması: Bu bölümde yaratılış inancının tüm dünyada nasıl hızla yayıldığı, yapılan anketlerde evrime inanmayanların sayısının tarihte en yüksek seviyeye ulaştığı gerçeğine yer verilmelidir. Son yıllarda evrimci olup daha sonra yaratılışa dönen kişilerin sözleri, örneğin Tony Blair’in tamamen etkileyici bir şekilde dine ve yaratılışa yönelmesi. Bu şekilde yaratışa yönelen çok fazla bilim adamı var, onların sözlerinden örnekler verilmeli. Örneğin şu söz konabilir: "Darwinist efsane bir gün bilim tarihindeki en büyük aldanış olarak nitelenecektir." (İsveçli bilim adamı Soren Lovtrup)
Zararlı Mutasyonlarla ve Doğal Seleksiyonla Canlılardaki Olağanüstü Çeşitliliğin Açıklanamaması: Bu bölümde mutasyonların tamamının zararlı olduğu, mükemmel derecede komplex canlıların zararlı mutasyonlarla oluşamayacağına yer verilmelidir. Komplex canlıların yaşam şekillerinden, olağanüstü savunma taktiklerinden, birbirlerini koruyarak nasıl yardımlaştıklarından, aralarındaki inanılmaz sosyal düzenden, şefkat ve merhametten ve bütün bunların tesadüfen oluşamayacağından bahsedilmelidir.
Bilim Adamı Evrimci Olur Yaratılışçı Olamaz Yanılgısı: Bu bölümde Darwinistlerin evrime inanmayanları modern bilime ayak uyduramayan kişiler olarak gösterme sahtekarlıkları anlatılmalıdır. Oysa sayısız Nobel ödülü almış, dünya çapında ünlü, birçok buluşa imza atmış yaratılışa inanan birçok bilim adamı var. Tübitak bu bölümde iman edip Allah’a inanan bilim adamlarını tanıtmalı, onların sözlerine yer vermelidir. Örneğin bu bilim adamlarının hücreyi, DNA’yı incelediklerinde nasıl hayrete düştükleri, canlılardaki kompleks yapıyı bir türlü açıklayamadıkları anlatılmalıdır. Uzayı, evreni inceleyen bilim adamlarının Allah’ın muhteşem yaratışı karşısında bütün bu mükemmel yapıyı yaratılıştan başka bir şeyle asla açıklayamayacaklarına dair sözlerine yer verilmelidir. Bu konuyla ilgili bir söz :
"Beni esas hayretler içerisinde bırakan yaşam mimarisidir... sistem son derece kompleks. Sanki dizayn edilmiş gibi... Orada büyük bir akıl var." (İnsan Genomu Projesinde görevli bilim adamı Gene Myers)
Bütün bunların yanında önce koyu evrimci olup daha sonra gelişen bilimle canlıları incelediklerinde buradaki yanılgıları görerek artık bu yalanı savunamayan ve iman eden bilim adamlarına yer verilmelidir. Çok koyu bir evrimci olan ve yıllarca evrimi savunan Antony Flew’un sonunda gerçekleri görerek yaptığı itiraf bu yazıya eklenmelidir:
"Biyologların DNA araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi". "Artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayali bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır". "İlk canlının cansız maddeden evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim".
Darwinizmin Yıllardır Bir İdeoloji Olarak Kabul Ettirilmeye Çalışılması: Bu bölümde evrimcilerin neden Darwin teorisini bir ideoloji olarak israrla kabul ettirmeye çalıştıkları anlatılmalıdır. Bu teorinin altında materyalist, ateist inancın toplumlara kabul ettirilmeye çalışılması, Darwinizmin sosyal toplumlara uygulanarak bazı toplumların nasıl aşağı ırk olarak görüldüğü, böylece bu toplumların elimine edilmesinin normal karşılanması konularına yer verilmeli, tarihte yaşanan büyük savaşların arka planında bu karanlık ideolijinin bulunduğu mutlaka açıklanmalıdır.
Tübitak’ın yeni çıkaracağı bu Evrim’in tarihe gömüldüğünü anlatan sayı ile ilgili yukarıda saydığım maddeler tabii ki çoğaltılabilir. Halkımızı bu konularda bilgilendirmeleri ve bu hurafeyi tamamen çürütmelerinin çok iyi olacağı kanısındayım.
www.evrimteorisi.info www.evrimicokertensiteler.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder