Hastalık insanın kendisini en aciz hissettiği anlardan biridir. İnsan hastayken Allah’a çok fazla yakınlaşır. Çoğu insanın zannettiği gibi hastayı ne doktorlar, ne alınan ilaçlar iyileştirir. Bunlar yalnızca iyileşmenin gerçekleşmesi için oluşan sebeplerdir. Hastalığı imtihan olarak insana veren de, onu iyileştiren de Allah’tır. Allah dilese, isterse dünyanın en ünlü doktoru, en iyi ilaçları gelsin, o kişi asla şifa bulamaz. Ama Allah dilerse kişiyi hiç sebepsiz yere de şifaya kavuşturur. İnsan bir bakar, hiçbir şey yapmadığı halde kendini sağlığına kavuşmuş bulur. Dünyanın en bilgili doktorlarının hastalıklar karşısında çoğu zaman çaresiz kalmaları ve hastalıklara hiçbir açıklama getirememelerinin nedeni de tek gücün ve kudretin Allah’a ait olmasıdır.
ABD'de yayınlanan ünlü haber dergisi Newsweek, 10 Kasım 2003 sayısında "Allah ve Sağlık" başlığı altında dinin iyileştirici etkisini kapak konusu yaptı. Allah inancının insanın moralini yükseltip hastalıktan daha kolay kurtulmasını sağladığına değinilen makalede, bilimin de inançlı insanların hastalıkları daha kolay ve çabuk atlattığına inanmaya başladığını bildirdi.
"Çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek" anlamlarına gelen dua, Kuran'a göre "insanın samimi bir şekilde Allah'a yönelmesi, O'na muhtaç bir varlık olduğunun bilinci ile sonsuz güç sahibi, Rahman ve Rahim olan Allah'tan yardım dilemesi"dir. Hastalık anları da insanın bu acizliğini daha net hissettiği, Allah'a yakınlaştığı anlardan biridir. Ayrıca hastalıklar Allah'ın takdiriyle gerçekleşen çok hikmetli bir imtihan, dünya hayatının geçici ve kusurlu olduğunu hatırlatan bir uyarı, sabreden ve tevekkül edenler için ahirette bir ecir kaynağıdır.
Allah bir ayette duaya şöyle dikkat çekmektedir:
"Rabbiniz dedi ki: "Bana dua edin, size icabet edeyim…" (Mümin Suresi, 60)
Genellikle iman etmeyen kimseler, bir hastalık durumuyla karşı karşıya kaldıklarında, kendilerini iyileştirecek olanın, doktorlar, ilaç veya hastanenin üstün teknolojik imkanları olduğunu düşünürler. Sağlıklıyken vücutlarındaki sistemi çalıştıranın, hastalandıklarında şifa verenin, gerekli ilacı, doktoru var edenin Allah olduğunu çoğu zaman düşünmezler. Pek çok kişi de ancak doktor ve ilaçların yetersiz kaldığına kanaat getirince, Allah'a yönelir. Böyle bir durumdaki kişi, içinde bulunduğu zor durumdan onu ancak Allah'ın kurtarabileceğini anlayarak, yalnızca Allah'tan yardım diler. Halbuki insanın sağlıklıyken ya da bir zorluk, sıkıntı içinde olmadığında da dua etmesi, Allah'ın kendisine verdiği rahatlık, sağlık ve diğer tüm nimetler için şükretmesi gerekir.
Fiili Olarak Çaba Sarf Etmek
Sözlü duanın yanı sıra kişinin fiili dua olarak çaba sarf etmesi de son derece önemlidir. Fiili dua, kişinin herhangi bir isteğine ulaşmak için elinden gelen herşeyi yapmasıdır. Örneğin hasta bir kişinin sözlü duanın yanı sıra mutlaka uzman bir doktora başvurması, kendisi için faydalı ilaçları kullanması, gerekli ise hastanede tedavi görmesi, hassas bir bakım altında olması da gerekebilir. Çünkü Allah dünyada meydana gelen tüm olayları belli sebeplere bağlamıştır. Dünyadaki ve evrendeki herşey Allah'ın koyduğu kanun ve kurallara göre işler. Dolayısıyla kişinin de bu sebeplere uygun olarak gerekli tedbirleri alması, ancak bunları etkili kılacak olanın Allah olduğunu bilerek, tevekkül, teslimiyet ve sabırla sonucunu Allah'tan beklemesi gerekir.
İmanın ve duanın hastaların üzerindeki olumlu etkisi ve tedavi sürecini hızlandırması, doktorların da dikkatlerini çeken, tavsiye olarak dile getirdikleri bir konudur.
Duanın İyileştirici Etkisine Örnekler
Newsweek dergisinde yer alan makalede, Allah inancının insanın moralini yükseltip hastalıktan daha kolay kurtulmasını sağladığına değinilerek, bilimin de inançlı insanların hastalıkları daha kolay ve çabuk atlattığına inanmaya başladığı bildirildi. Newsweek'in anketine göre, insanların %72'si dua ederek hastalıktan daha çabuk kurtulduklarına, duanın iyileşmeyi kolaylaştırdığına inanıyorlar. ABD ve İngiltere'de yapılan araştırmalarda da, hastalar için dua etmenin, hastaların rahatsızlık belirtilerini azalttığı ve iyileşme sürecini hızlandırdığı sonucu elde edilmiştir. Michigan Üniversitesi'nin araştırmasına göre, dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken, Chicago'daki Rush Üniversitesi'nin araştırmasına göre, düzenli olarak ibadet ve dua edenlerin erken ölüm oranının, yüzde 25 daha az olduğu tespit edilmiştir.
Duke Üniversitesi'nin anjiyo operasyonu geçiren 750 hasta üzerinde yaptığı bir başka araştırmada da, "duanın iyileştirici gücü" bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dua okuyan kalp hastalarının, ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde ölüm oranlarının yüzde 30 oranında azaldığı tespit edilmiştir.
"Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar." (Bakara Suresi, 186)
Bütün hasta insanların Allah’ın şefkatini, merhametini hissetmeleri, tüm dualarını işittiğini bilmeleri gerekir. Eğer bir insan tüm dualarına rağmen iyileşmiyorsa ya da ağrısı dinmiyorsa bunun karşılığını çok daha fazlasıyla ve güzellikle ahirette alacaktır. Allah onun güzellikle sabretmesini istemektedir. Allah çok sevdiği kulları olan peygamberleri de hastalıkla imtihan etmiştir. Bu yüzden hastalandığımızda Allah’ın şefkatine sığınalım, O’nun daima yanımızda olduğunu , dualarımızı işittiğini hissedelim ve bizi iyileştirecek tek gücün Allah olduğunu bilelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder