Teorisini tamamen hurafelere ve geniş hayal gücüne dayandıran Darwin, teorisine karşı oluşabilecek en büyük itirazın ara geçiş formları olduğunu 150 yıl önce yazdığı Türlerin Kökeni kitabında şöyle belirtmişti:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil?
Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de bu benim teorime karşı ileri sürülecek en büyük itiraz olacaktır. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Darwin hayalinde canlandırdığı ara fosilleri hiçbir zaman bulamadı, 150 yıldır da bu ara fosillerin hiçbiri bulunamıyor. Evrimciler toprağın altında buldukları bazı mükemmel fosilleri ara geçiş formu zannedip inanılmaz heyecanlanıyorlar. Fakat bunun ara geçiş canlısı değil de mükemmel gelişmiş bir tür olduğunu gördüklerinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Heyecanla ve büyük bir tutkuyla aradıkları ara geçiş formlarını bulamayınca bu sefer insan kafatasını alıp domuz dişine ekleyerek sahtekarlık yöntemlerine başvuruyorlar.
Evrim safsatasının ardından günümüze kadar toprağın içinden milyonlarca fosil çıkarıldı. Fakat bunların tek bir tanesi bile ara fosil değildi. Bulunan 100 milyon fosil, tam da Darwin'in öngördüğü gibi doğanın bir karmaşa içinde olmadığını, tam, mükemmel, kusursuz ve tüm parçaları yerli yerinde olan canlılardan oluştuğunu ortaya çıkardı.
Darwin'in söylediği gibi, hiçbir jeolojik yapıda ve hiçbir tabakada canlıların birbirine sözde bağlantısını gösteren hiçbir ara canlı fosili olmadığı görüldü. Oysa Darwin’in hayali tek gözlü, başından kol çıkan, iki kafalı, omzundan el çıkan, alnında gözü olan güya ara geçiş formu olarak adlandırabileceği milyonlarca yamuk yumuk canlı fosili bulmaktı! Bütün bunların üstüne, yeni bilimler hücrenin, kromozomların, proteinlerin olağanüstü komplekslikte olduğunu gösterdi ve Darwin’in hayali tarihe gömülmüş oldu.
Günümüzde Darwinistler evrim teorisini ispatlayacak hiçbir ara fosil olmadığını şu sözlerle itiraf etmek zorunda kaldılar:
Niles Eldredge (Harvard Üniversitesi'nde Paleontolog)
Gerçekten de, çeşitli ve iyi saklanmış fosillerin ani oluşumu, olağanüstü bir entelektüel meydan okuma teşkil etmektedir.
Gerçekten de, çeşitli ve iyi saklanmış fosillerin ani oluşumu, olağanüstü bir entelektüel meydan okuma teşkil etmektedir.
Derek W. Ager (Ünlü İngiliz Paleontolog):
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılarız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz.
Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılarız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz.
Mark Czarnecki (Evrimci Paleontolog):
Teoriyi (evrimi) ispatlamanın önündeki büyük bir engel, her zaman için fosil kayıtları olmuştur... Bu kayıtlar hiçbir zaman için Darwin'in varsaydığı ara formların izlerini ortaya koymamıştır. Türler aniden oluşurlar ve yine aniden yok olurlar. Ve bu beklenmedik durum, türlerin Allah tarafından yaratıldığını savunan yaratılışçı argümana destek sağlamıştır.
Teoriyi (evrimi) ispatlamanın önündeki büyük bir engel, her zaman için fosil kayıtları olmuştur... Bu kayıtlar hiçbir zaman için Darwin'in varsaydığı ara formların izlerini ortaya koymamıştır. Türler aniden oluşurlar ve yine aniden yok olurlar. Ve bu beklenmedik durum, türlerin Allah tarafından yaratıldığını savunan yaratılışçı argümana destek sağlamıştır.
Carlton E. Brett:
Yeryüzünde hayat zaman içinde, yavaş yavaş ve kademe kademe mi gelişti? Fosil kayıtlarının bu soruya cevabı; "Hayır"dır.
Dr. Colin Patterson (Paleontolog):
Herhangi bir türün başka hangi tür canlıdan geldiğini gösteren bir fosil fotoğrafı göstermemi istemişsiniz - böyle bir fosil kaydı mevcut değil.
David B. Kitts (Oklahoma Üniversitesi, Bilim Tarihi Profesörü):
Evrim, türler arası geçiş formalarını gerektirir, ama paleontoloji bunu evrimcilere sunamadı.
Mark Ridley (Zoolog, Oxford Üniversitesi):
Gerçek bir evrimci hiçbir zaman, yaratılışa karşı evrim teorisine dayanak olarak fosil kayıtlarını kullanmamaktadır.
Gerçek bir evrimci hiçbir zaman, yaratılışa karşı evrim teorisine dayanak olarak fosil kayıtlarını kullanmamaktadır.
Steven M. Stanley:
Bilinen fosil kayıtları, evrimin büyük bir morfolojik ara geçişi başaran tek bir örneğini dahi belgeleyemedi. Bundan dolayı fosil kayıtları kademeli evrimin geçerli olabileceğine dair hiçbir kanıt öne süremez.
Bilinen fosil kayıtları, evrimin büyük bir morfolojik ara geçişi başaran tek bir örneğini dahi belgeleyemedi. Bundan dolayı fosil kayıtları kademeli evrimin geçerli olabileceğine dair hiçbir kanıt öne süremez.
Hoimar Von Ditfurth :
Geri dönüp baktığımızda, neredeyse ıstırapla aranan o geçiş biçimlerini bir türlü bulamamış olmamıza şaşırmamamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü büyük olasılıkla böyle bir ara aşama hiç var olmadı.
George Gaylord Simpson:
Evrim tarihinin büyük bölümünü temsil eden ara-geçiş formları nerededir? Henüz hiçbir yerde bulunamadılar.
Tom Kemp (Oxford Üniversitesi):
Bir nesilden diğerine türlerin birbirine geçişinin mümkün olduğunu gösterecek tek bir kayıt örneği yoktur.
Dr. Colin Patterson:
Gould ve Amerikan Müzesi uzmanları ara fosillerin bulunmadığını söylerken bir çelişki sergilememektedirler. Tek bir ara fosil bile yoktur.
Görüldüğü gibi evrimciler günümüzde ara fosillerin hiç bulunamadığını artık itiraf etmek durumunda kalıyorlar. İtiraf edemeyenler ise evrimin büyük bir yalan olduğunu çok iyi bilip, yıllarca evrimi anlatmanın verdiği utancı gizlemek isteyenler ve kariyerlerinden olma korkusunu derinden hissedenlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder